10 Kasım 2007 Cumartesi

O kadar çok rüya görüyorum ki artık yazamıyorum bile ya da unutuyorum sabah kalktığımda . Mesela geçenlerde öyle bir rüya gördüm ki sanki çok uzun süredir merak ettiğim bir sorunun cevabını bulmuştum ama malesef sabah kalktığımda unuttum. Gece uyandım, bir yerlere yazsam mı acaba diye düşündüm ama o kadar çok uykum vardı ve devamını merak ediyordum ki uykuma devam etttim. Sabah kalktığımda ve gün içinde ise bir kaç kelime hatırlıyordum ama sanırım pek de yardımcı olmadılar anlamı çıkarmam için.Dünya sanki birbirine girmişt , gökyüzü yere inmişti ve her şeyin dengesi değişmişti , hiç bu kadar garip bir rüya görmemiştim diyeceğim ama görmüş de olabilirim daha gariplerini.

6 Eylül 2007 Perşembe

Viskili Rüya

Hastanede viski içen bir amca ,öyle güzel içiyordu ki lıkır lıkır bir de ballandıra ballandıra anlatıyordu. Ben de içimden ya viski içimi zor bir içki değil miydi ,aa o zaman ben de bir deniyeyim diye geçirdim.Ramazana çeyrek kala kötü kötü rüyalar görüyorum....

5 Temmuz 2007 Perşembe

Yeşil Mercimekli Pizza

Annem geçenlerde imam bayıldı yapmıştı ama ben hiç daha önce öyle bir imam bayıldı yememiştim çünkü yeşil mercimek vardı içinde .Garipsemiştim ve azıcık yiyebildim .Freud'u okurken kitaptaki rüyaların anlamlandırılması kısmında en çok üzerinde durulan yer "wish-fullfilment" kısmıydı ,yani istediğimiz arzuladığımız şeyleri rüyamızda görüyormuşuz. Ne hikmetse dün de çarşıda gezinirken canım pizza istemişti ama gece rüyamda yeşil mercimekli pizza görmemle beraber artık bilinçaltımın ne kadar pisboğaz olduğunu anladım.

26 Mayıs 2007 Cumartesi

Savaş-IM

İçerdekilerin yansıması nasıl da bu kadar çelişkili olabilir?
Koskoca bir şehirde gökdelenlerin arasında hayat mücadelesi veren ben ,bir film karesinden kopmadım ama uzun metrajlı bir rüyanının tam da içine düştüm .Uyandıktan sonra olayları gayet de net hatırlıyordum .
Hele macera filmlerinin ağzını açık bırakacak sahnelerde artık rüyama kendim bile şaşıp arada bir kaç kez uyandım.Otostop çektim , E. ı bizim eve götürdüm , eski arkadaşlarımın hepsini bir otobüse sıkıştırdım ,kaçtım ,kovalandım ...

Freud kitabına tabi yeniden el attım ,ama fayda yok ...

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Ölüyorum

......son isteğimi açıklamadan önce yine bir rüyalar silsilesine daldım:
Bir cep telefonu ekranında sevdiğim insanlar ya da tanıdıklarım bana elveda seramonisi düzenliyordu. Hayatı film gibi gözünün önünden geçmek deyişi vardır ya öyle bir durum söz konusuydu.Eski eşyalar kullanmak için bir heves seziyorum kendimde ,ne hikmetse artık...
Son isteğim konusuna gelince de : Babannemlerin eski evinden içilen ama şimdi içemediğim Elma Çukuru suyundan yapılmış sevdiğim yemeklerin ölümümden sonra yapılmasını istiyorum .Aramızda sonsuz sevgi bağı olanlar sanırım bu işi halledeceklerdir.

3 Nisan 2007 Salı

Bir yağmurun gölgesinde devam...


Tersten atılan imzalar ,belli belirsiz rüya kişilikleri , korkutucu bazense ürkünç rüyalar Freud a olan ilgimi arttırdı ve geçen gün D&R da dolaşırken adetim olamamasına rağmen kitap aldım , İngilizce olduğu için aldım desem daha doğru olur.Aslında alıyorum da ya o kadar da değil ...Dün gece miydi yoksa önceki gece miydi tam hatırlayamıyorum ama çok hoşuma gitti tersten imza atma fikri .Bugün çalışmalara bile başladım ama hiç de hoş değil şu anda.Rüyalar ilham verebiliyormuş demek .Bir de rüyamda gördüğüm bir olay gerçekten oldu .Çok önemli değildi belki ama yine de tuttu ya...

İmza da çok fiyakalı ya!Sahibinden de izin almadım ,biliyorum çok ayıp yaptığım utanıyorum kendimden:(

20 Mart 2007 Salı

Karmaşa

Uzun süredir gördüğüm karmakarışık rüyalar haddini aşmaya başladı.Bilinçaltımın bu kadar da çöplük bir yer olduğunu bilmiyordum açıkçası.Birkaç örnek vermek gerekirse sadece kafaya sahip vücutsuz bebekler ,benim onları şefkatle öpmem hem de şapur şupur , annemin pembe kaş arzusu , iki tane evim olması ve misafirle dolup taşması benim de onlara yetişemeyip yeter artık gidiyorum burdan deyip giderken amerikalı amcalar görmem off sayamayacağım daha fazla .İşin ilginç yanı geçen hafta sonu eve gittiğimde hiç rüya görmemiş olmamdı.Şimdi de Freud a merak salmaya başladım.Electra kompleksimiymiş neymiş !

15 Ocak 2007 Pazartesi

,Sembolizm

Sembolikleştirmenin belki bilemediğim,kavrayamadığım bir anlamı vardır...
İki küçük kedi bir kutunun içinde oynuyorlardı.Birinin elindeki değerli şey,ki bazen acı veren,elde edilmesi heyecan verici ve biraz ürkünç diğernin korkutmuştu.Bir gün bunların başına geleceğini biliyordu ama,en azından başka bir şekilde hayal etmişti ya da başka bir cinsiyle (=:
Solaklar için de pek bir anlamı yoktu bunun ,herkes için geçerli ,doğal bir döngü.Girişler ve çıkışlar...
Kedilerden birinin sahibi vardı, diğeriyse hep bir sahip özlemiyle yanıp tutuşmuş, özlem çekmişti...Ne yazık ki sahipler öyle kolay bulunmuyor.Çoğunun özgürlük için direttiği yerde onlar sahiplenilme arzusunu içten içe barındırıyorlar.Tuhaf ki dile getirilemeyen yanlızlıkları, dayanıksızlıkları,bazen çirkeflikeri onları bu kimliğe bürndürüyor.Belki de o ciğeri hiç yememelilerdi...